Spor gerçekten kalbe iyi geliyor mu?
Spor gerçekten kalbe iyi geliyor mu?
Bu ikinci blog yazımda egzersizin kalbe faydalarından bahsetmek isterim.
Egzersiz kalp hastalıklarına yakalanmamak için gerçekten çok önemlidir. Yapılan araştırmalar egzersiz yapan kadınların da erkeklerin de daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Hatta, haftada sadece 1-2 saat egzersizin bile bu etkiye sahip olduğu kesin gösterildi.
Egzersiz hipertansiyon, obezite ve diyabetin tedavisinde de çok önemli. Birçok tansiyon hastasının yüksek tansiyonu sadece düşük tuzlu diyet ve buna ek olarak düzenli egzersizle tümüyle düzelebiliyor ve tansiyon ilacı ihtiyacı ortadan kalkabiliyor. Son yıllarda benim böyle onlarca hastam oldu. İlk bana geldiklerinde 4-5 ilaçla dahi tansiyonlarını istediğimiz seviyeye düşüremediğimiz ama diyet-egzersiz sonrası tansiyonları fevkalade normal olan ve ilaçlarını tümünü kestiğimiz hastalarımız var.
Ama bununla beraber şunu da bilmeliyiz ki, bir kişi egzersiz yapıyor diye tüm hastalıklara karşı bağışıklık kazanmamıştır. Örneğin, genetik nedenlerle kolesterolü veya tansiyonu yüksek olan bireyler ne kadar egzersiz ve diet yaparlarsa yapsınlar, kolesterol veya tansiyon seviyeleri tümüyle normale dönmeyecektir. İşte bu gibi durumlarda ilaçların kullanımı çok hayatidir.
Egzersizin kalp-damar sağlığı açısında faydalı etkileri çok çeşitlidir. Çok net bildiğimiz bir husus egzersizin iyi huylu kolesterol olan HDL-kolesterolü yükselttiğidir. Bu yükselme kalp krizlerine karşı koruma sağlayabilir. Diğer bir etkisi kan basıncı, yani tansiyonda, uzun vadede bir azalma sağlamasıdır. Tabi ki egzersiz esnasında nabız gibi tansiyon da artar (bilhassa büyük tansiyon). Ama egzersiz uzun vadede daha düşük bir tansiyon ve nabza ulaşılmasını sağlar. Bu etkilerin de hem kalp krizleri hem de beyin damar tıkanıklıklarından koruyabileceğini biliyoruz.
Egzersiz olarak kalp damar sağlığı açısından daha çok tavsiye ettiğimiz türler izotonik egzersizler. Yani tüm aerobik egzersizler bu gruba giriyor (yürüme, koşma, yüzme, kardiyo vs.). Kalp hastalığı veya tansiyonu olanlarda bilhassa bu tarz egzersizleri tavsiye ediyoruz. Ama kalp hastalığı veya tansiyon söz konusu değilse o zaman kişiler sevdikleri, bedenlerine uygun buldukları her türlü egzersizi yapabilirler (yani izometrik dediğimiz, kas geliştirmeye yönelik direnç-fitness egzersizleri de dahil).
Egzersiz süresi ve sıklığı ile ilgili net eşik değerler söz konusu değildir. Biliyoruz ki, haftada sadece 1-2 saat egzersizin dahi olumlu etkileri var. Burada dikkat edilmesi sıklık veya süreden ziyade ‘‘istikrar’’. Yani herkesin egzersizi yemek yemek-uyumak gibi yaşantısının rutin bir parçası haline getirmesi ve yaşam boyu egzersizi mümkün mertebe bırakmaması gerekmektedir.